“Rekabet, goller, puanlar, kartlar bir yana… Kayseri sahasındaki kıran kırana yiğit mücadele ve yedi golle süslü seyir zevki yüksek futbol için, rakipler de dahil her Süper Lig mensubu minnet duymalı Kayserispor ile Fenerbahçe’ye.
Kutlamalı, teşekkür etmeli. Futboldaki kaostan çıkış, sadece değiştirilen isimlerle olmayacaktır… Sahada hakiki mücadeleler de lazım bir yandan. Bu zamanda bu futbol ve bu mücadele, ağır yaralı ligimize ilaç oldu, pansuman yaptı sanki.
Düşünsenize… “Hır-gür” yetmemiş hakemi yumruk yemiş, tekmelenmiş… Takımı sahadan çekilmiş, rakip üçlü çektirmiş… Federasyonu miadını doldurmuş, hala farkına varamamış…
Milliyet’e göre “suyu çıkmış”, Hürriyet’e göre “Sirke dönmüş” Süper Ligimiz…
Tüm unsurlarıyla “toplu” intihar eğilimdeki ulusal organizasyonun, hadi “iflas” demeyelim; “konkordato sezonunda” başlangıcı nezaket ve saygı temalı, doksan dakikası mücadele ve gollerle bezeli bir maç çıkıyor ortaya.
Gerçi, “siyah giyen adamlar” yine yaptılar yapacaklarını!.. Galatasaray derbisi arifesi Fenerbahçe, Fred ve Mert Hakan’ı kırmızı kartla kaybetti.
Unutturmuyorlar kendilerini!
Uzatmaların son saniyesinde Fenerbahçe ceza sahası önünde gri bir serbest vuruşa itiraz olur tabi. Belki aşırıydı. Lakin agresif itirazın derinlerinde yatan da Süper Lig’in içinde yaşadığı atmosferdir, güvenilmeyen hakemlerdir, VAR hakem ilişkisindeki sorunlardır, çözümün değil sorunun parçası olan TFF’dir emin olun.
Maça gelince… Aslında derbiyi hesaplayan İsmail Kartal, sarı kart sınırındaki İrfan Can ve Crespo’yu sakınarak bir kadro kurmuş, ikisini de kulübede tutmuştu. Bir de savunmada Serdar Aziz değişikliği vardı ki, ancak üçte iki tutturdu Fenerbahçe hocası!
Maç eksiği yüzünden şimdilik bir gol bir asistle yetinen Cengiz, gün itibarıyla takıma dönmüştür ve Fenerbahçe hücum hattında radikal değişiklikler vaat etmektedir. Dzeko’ya biçilmiş kaftan ortalara, uzaktan şutlarına bile başladı sahada kaldığı sürece Cengiz.
Sonra Bathsuayi… Fenerbahçe’nin dört golünden üçü onun. Deplasmandaki bu performansın Bathsuayi’nin duygusal karakterini ne denli okşadığını ve en azından ligin ilk yarısı bitene kadar verimini ne kadar arttıracağını siz hesaplayın artık.
İsmail Kartal’ın tek yanıldığı Serdar Aziz’di ki, Kayserispor’un ilk golünde rakibe büyük katkısı vardı!.. Kemen’in attığı gole Cordozo’yu kaçırarak sebep olmak hatasını, İsmail ile paylaşmış olmasaydı, sorumluluğu yarı yarıya azalmasaydı, şu stoper yokluğunda bile hüküm verilirdi kendisi hakkında.
Maçın ilk yarısında baskı yapan Fenerbahçe karşısında pasla oyun başlatmak, Kayserispor’a iki gole mal oldu. Ancak devrenin sonunda attığı gol ev sahibini tekrar oyuna ortak etti ve bu duyguyu maçın sonuna kadar kaybetmedi Kayserispor. Gereğini de yaptı. Tahtası kapalı ama futbol aklı sonuna kadar açık Kayserispor’a bravo.
Fenerbahçe’de ise sonradan oyuna giren King’in veda maçı bu olsa gerek. Yahu, hem sıfır katkı hem de topu bile ayağında tutamıyor hazret. Bir tek doğru pas atamadı. Batshuayi’nin yerine giren Umut da fırsatı heba edenlerdendi. Milli piyango gibi bir şey Dzeko’lu Bathsuayi’li Fenerbahçe’de dakika almak.
Fenerbahçe, gol düellosunu kazanıp yedi maçtır kaybetmeyen sert ve sağlam rakibinden deplasmanda üç puan alarak hedefine doğru büyük bir adım daha attı ama Pazar günkü Galatasaray derbisinde Fred’siz kaldı. Öncekiler gibi dünkü maçın da en iyi adamı Derbide olmayınca sadece Fenerbahçe orta sahası zorlanmayacaktır. İki yönlü mükemmel oynayan Fred’in eksikliği iki yönlü kayıp çünkü. Hem savunma hem hücum eksilecek Fenerbahçe’de.
Kayseri’den alınan üç puan Galatasaray’a kaptırılacak “altı” puana sebep olmasa bari.”
“ZOR DEPLASMANDAN İYİ 3 PUAN! UZAY GÖKERMAN
Sezonun sürpriz ve çıkışta olan takımı karşısında Fenerbahçe çok zorlandığı, 9 kişi kaldığı maçta Kayserispor deplasmanında 3 puanı alarak hafta sonu oynanacak derbi karşılaşmasını beklemeye koyuldu.
Kırmızı kartlardan biri; yokluğunda Fenerbahçe’nin en çok canını acıtacak oyuncusu Fred’e çıkmış olmasının ayrıca altını çizmek gerekiyor. Maçın tamamlanmasına 1 dakika kala Mert Hakan’ın gereksiz bir müdahalesi sonrasında gelişen olaylar zincirinde Zorbay Küçük önce sarı kartlarını çıkardı, peşinden de Fred ve Mert Hakan’ı attı.
Evet, her şey 1 dakika kala oldu ve bitti! Mert Hakan sakatlığından ötürü çok uzun haftalardır forma giymiyordu. Yokluğu hissedildi mi bilmiyorum ama varlığını sanırım tüm Fenerbahçe Camiası yüreğinin taa içinde duydu! Bu bakımdan İsmail Kartal’a oyuncu değişiklikleriyle ilgili bir eleştirimiz olacak; Kayserispor Ligde an itibarıyla 3. Sıraya yerleşmiş bir takımıyken ve maçın 4-3 gibi çok riskli bir yere geldiği ortamda sanki 3-0 devam ediyormuş gibi değişiklik yapılmasının doğru olmadığını düşünüyorum.
Hele Mert Hakan! Fred’in gördüğü kartı ise anlamak mümkün olmadı; şiddetli bir tepkisini göremedik; ağızdan çıkan bir küfür olduğunu tahmin edebiliyoruz. Ancak bu küfür direkt olarak hakemin yüzüne mi yoksa öylesine kendi kendine bir reaksiyon sonucu mu söylendi, bunu çok iyi takip etmek gerekiyor. Fred dünkü maçın hemen tüm gollerinin içinde olan 8 numaranın hakkını veren bir oyuncu. 3 kilit pas attı! Çilingir yakıştırmasının tam karşılığı bu olsa gerekir. Hani az önce Mert Hakan’ın yokluğu hissedildi mi diye sormuştum ya Fred’in yokluğunu saha içinde arkadaşları, dışında da tüm Fenerbahçeliler derinden yaşıyorlar.
Öyle bir oyuncu Fred! Galatasaray maçının öncesinde gördüğü bu kartla takımda çok büyük bir boşluk açmış oldu. Kayserispor sezona Çağdaş Atan ile çok iyi bir başlangıç yapmıştı. Başakşehir’e giderken yazdığı notta Çağdaş Hoca zaten takımın bu karakterine vurgu yapmıştı.
Sonrasında görevi devralan Recep Uçar’ın da önemli dokunuşları olduğu kesin. Bir kere çok iyi alan parselasyonu ve dağılımı yapıyorlar. Her oyuncunun karşılaşma boyunca kendisine çizilen bölgede oynadığını ve yerini kaybetmediğini gördük. Thiam gibi de bu seviyeler için ideal olan bir golcüye sahipler. Oyuncu geçtiğimiz sezonlarda attığı gol ortalamasına bu yılın yarısı bile gelmeden ulaştı. Kayserispor’un bu maçtan puan alamaması Fenerbahçe adına önemli bir şanstı. Çünkü özellikle ikinci yarıda evsahibi takım oyunu genel anlamda domine eden taraf oldu.
Öyle olunca da ne 2-0 ne de 3-1 öne geçmek Fenerbahçe için yeterli olamadı. Kuşkusuz Fenerbahçe’nin savunmasında çok önemli sakarlıklar vardı. Hep aynı gerçeğin altını çiziyorum. “Yediğin gibi gol atabildiğin sürece sorun yoktur!”
Ama sorun tam da bu işte; Fenerbahçe yıllardır kanırta kanırta gol atabilirken leblebi çekirdek yer gibi böylesine basit golleri kalesine görüyor. İlk golde topun havada kat ettiği mesefa 60-70 metre olmalı. O top sonra Fenerbahçe ceza sahasına düştü, sekti ve Kemen’i kaleci ile karşı karşıya bıraktı. Yılların tecrübesi Serdar Aziz’in müdahalesizliği ve etkisizliğini de buraya not olarak eklemek gerekiyor.
Avrupa’nın üst düzey takımlarında mücadele eden hiçbir takımın stoperi rakip oyuncuya ceza sahası içinde böyle fırsatlar tanımıyor. Hatta Fenerbahçeli forvetler böyle pozisyon bulamıyorlar. Maçı 3-3’e getiren pozisyonda Serdar Aziz ve Fred’in aynı anda müdahale ederek topu rakibin önüne bırakmaları savunmadaki bir başka sakar durumdu.
Fenerbahçe’nin ara transfer döneminde savunma için özel bir alternatifler düşünüyor olmasının ne kadar önemli olduğunu bir kere daha görmüş olduk. Çünkü hücum aksiyonlarında çok önemli ve özel işler yapan bir takım vardı aynı zamanda sahada. Fred’in payını burada önceden teslim etmiştim; oyunda kaldığı süre boyunca Cengiz eski günlerine dönme sinyallerini verdi.
Sağ ayağıyla attığı gol çok güzeldi. Batshuayi’ye verdiği gol pası da… Dün Ferdi sol kanatta yine çok özel aksiyonlar yaratılmasının ana karakteri oldu. 4 gün sonra çok daha zor bir derbi maçı var. Sakatlıklar yüzünden kadro kurmada bu denli güçlükler yaşanıyorken Fred’in yokluğu ile ilgili İsmail Hoca bakalım nasıl alternatifler geliştirecek?