Serdar Ortaç’tan kumar itirafı: ‘ Parayı koyacak yer bulamıyordum’

Serdar Ortaç, TRT1’de yayınlanan ‘Alişan ile Hayata Gülümse’ programına konuk oldu.

Kumar tutkusu yüzünden bankalara 10 milyon TL borcu olan ve bir süre önce bu borçlarını kapatan Ortaç, “35 sene kumar oynadım, kazananı görmedim” itirafında bulundu.

İşte Serdar Ortaç’ın açıklamalarından satırbaşları:

* İlk meşhur olduğum zaman rüyada gibiydim. Bir lisenin önünden geçerken ‘Serdar Ortaç’ diye bağırmaya başladılar çok şaşırdım. Meşhur olduğumu anladım.

* Gelecekle ilgili hiç plan yapmadım. Rahmetli babama dedim ki ‘Parayı koyacak yer bulamıyorum’ o da bana ‘Oğlum bankaya yatırsana’ dedi. O zaman bütün bankalarda param vardı. ‘Sen onu da yiyeceksin’ dedi. Ben o paranın biteceğine inanamazdım, demek ki oluyor. Paraya hiçbir zaman değer vermedim.

ÇOK KUMAR OYNAMAM BENİ MAHVETTİ

* (Bu hayatta seni en çok üzen olay ne? sorusuna) Ölümler, çok para kaybetmem, çok kumar oynamam beni mahvetti. Şimdi yok ama çok geç oldu. Yemin ediyorum kazanamazlar. Pazartesi 1 kazanırsa çarşamba 2 kaybeder. Kendini kaybederse 10 gider. 10 lirayı geri almak için 10 senen gider. Hiç kimse kazanamaz, kazansam ben kazanırdım 35 senedir oynuyorum. İnsan sadece mesleğinden kazanır. Belki mesleğinden kazandığı az geliyor ama kumardan kazanamazsınız. En iyi evlerde oturdum, en iyi arabalara bindim. Her şeyin en lüksünü yaşadım. Öyle bir hayat yok. Kimseyi de kıskanmamak lazım.

YENİ MS ATAĞI GELMEDİ, DOKTORA GİTMEDİM

* Sağlıklı olduğum günleri özlüyorum.

* Artık sıkılıyorum, gençliğimi özledim ama buna alışacağız. Yeni MS atağı gelmedi, doktora gitmedim. Eski gibi bisiklete binemiyorum, bisiklet bana çok iyi geliyordu. Sahneye çıkınca her şeyi unutuyorum, sahne bana iyi geliyor.

* Hiç psikoloğa gitmedim. Ben dertleşerek düzelmem iki damla gözyaşı dökerim sonra aynı devam ederim, ancak ilaçla tedavi edebilirler beni.

* Evde konuşacak kimse olmadığı için canlı yayın açıyordum. Artık bıraktım atlattım o süreci de…

* Günde bir öğün yemek yiyorum, lezzet alamıyorum. Eskiden balık yiyip sohbet ederdik, bunu 50 sene yapınca tadı kalmadı.