Tüm dünyadan İsrail yönetimine yükselen “Refah’a saldırma” çağrılarına rağmen, işgalci güç Mısır sınırındaki kentte bir ay sürecek yeni bir katliama hazırlanıyor. Bütün Gazze Şeridi’nden kaçanlar için son sığınak konumundaki kente çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yüz binlerce yerlerinden edilmiş Filistinli sığınmış durumda. Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) soykırım kararıyla beraber baskının iyice arttığının farkında olan işgalci güç ise geniş çaplı bir saldırının hazırlıklarını tamamladı.
İsrail Kamu Yayın Kurumu KAN’a göre Başbakan Binyamin Netanyahu, işgalci ordudan Refah’ta Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları’nı Ramazan ayından önce etkisiz hale getirme planını hayata geçirmesini istedi. Ancak daha önce de birçok kez karşı karşıya gelen Netanyahu ile İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin bu konu üzerinde de fikir ayrılığı yaşadığı kaydedildi. Halevi, Netanyahu’ya ordunun mevcut planına göre bölgenin boşaltılması ve Mısır ile koordinasyon halinde olunması gerektiğini belirtti. Netanyahu’nun ise uluslararası baskılar nedeniyle ordudan acele etmesini istediği kaydedildi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, İsrail’in Refah’a saldırısına ilişkin, buradaki 1 milyondan fazla kişinin tahmin dahi edilemeyecek boyutta acıya maruz kaldığını belirterek, “Gazze’de gidecek hiçbir yer kalmadı” uyarısında bulundu. Sosyal medya hesabından mesaj paylaşan Griffiths, Refah’taki sivillerin evlerinin yıkıldığını, sokaklarına mayınlar döşendiğini ve mahallelerinin bombalandığını belirterek, aylardır bombalar, açlık ve hastalığa rağmen yer değiştirdiklerini ifade etti. Paylaşımında, “Nereye gidebilirler? Nasıl güvende kalabilirler?” ifadelerine yer veren Griffiths, Gazze’de gidecek hiçbir yer kalmadığının altını çizdi.
Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurul Başkanı Dennis Francis ise, terör devletinin Gazze’nin güneyindeki Refah’a saldırı düzenleme olasılığına ilişkin, “İnsanlık adına Gazze’deki sivillerin durumunu görün ve önemseyin” açıklamasında bulundu. Francis, “Genel Sekreterin, gidecek hiçbir yerleri olmayan çok sayıdaki masum için yalvarışına katılıyorum” ifadesini kullandı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinden (OCHA) edindiği bilgiyi aktaran, BM Sözcüsü Stephane Dujarric, Refah’ta “izdiham” olduğunu ve yolların, temiz ve düz alan arayışındaki ailelerin çadırlarıyla dolduğunu belirtti. Dujarric, gıda, temiz su ve sağlık hizmetlerinin yoksunluğu nedeniyle önlenebilir hastalık ve ölümün yaygınlaştığını açıkladı. “Refah’taki sivillerin durumundan ciddi endişe duyuyoruz” diyen Dujarric, sivillerin korunması gerektiğinin ve BM’nin zorla yerinden etmeye karşı olduğunun altını çizdi.
Daha önce İsrail’in katliamlarını eleştiren Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, İsrail’in Gazze’nin güneyinde sivillerin sığındığı Refah kentine saldırmasının “feci sonuçlara yol açacağı” uyarısında bulundu. Borrell, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, yaklaşık 1,4 milyon Filistinlinin, Gazze’nin güneyinde Refah kentindeki durumuna dikkati çekti. “Şu anda gidecek güvenli bir yerleri yok ve açlıkla karşı karşıyalar” ifadesini kullanan Borrell, şunları kaydetti: “İsrail’in Refah’a saldırı düzenlediği yönündeki haberler endişe verici. Bu, zaten vahim olan insani durumu ve dayanılmaz sivil kayıpları daha da kötüleştirecek feci sonuçlara yol açacaktır.” Öte yandan ABD ardından İngiltere de Refah’a bir saldırı düzenleme olasılığından derin endişe duyduğu açıklamasını yaparak İsrail’e sivilleri ve evleri koruma çağrısı yaptı.
Refah kentinin valisi Ahmed Sufi ise göçlerle birlikte nüfusu 1.4 milyona çıkan Refah kentine yapılacak herhangi bir müdahalenin şehri kan gölüne çevireceği yönünde uyardı.