Aralık 1977’de, dünyanın sevgili komedyeni Charlie Chaplin, İsviçre’de sonsuzluğa uğurlandı. Ancak, MART 1978’de yaşanan olaylar, Chaplin’in adını tekrar manşetlere taşıdı. Şehir Işıkları ve Altına Hücum gibi unutulmaz filmlerin yıldızı, son derece ürkütücü bir nedenle yeniden ilgi odağı haline geldi.
CHAPLIN’İN CENAZESİNİN ÇALINMASI: KÜRESEL BİR İNSAN AVI
Independent Türkçe’nin haberine göre hırsızlar, gecenin bir yarısı Chaplin’in İsviçre’deki mezarına saldırdı ve tabutunu çaldı. Yıldızın ailesinden 600 bin dolar fidye talep edildi.
Chaplin’in cesedinin kaybolması, 10 hafta süren küresel bir insan avına yol açtı. Nazilerin onu alabileceği gibi spekülasyonlar yapıldı.
İZLER, TABUTUN NEREYE GÖTÜRÜLDÜĞÜNÜ GÖSTERDİ
55 yıl sonra ceset, İsviçre’deki asıl mezarından 22 kilometre uzakta bir tarlada bulundu.
Polis, Chaplin ailesinin ev telefonunu dinleyerek hırsızların ve tabutun izini sürdü. Chaplin’in eşi fidyecilere meydan okudu ve fidyeyi ödemeyeceğini belirtti.
HIRSIZLARIN PLANI
Hırsızlar, kemikleri koleksiyonculara satmayı umuyorlardı. Diğerleri, Chaplin’in yeniden gömülmesi umuduyla tabutu çaldıklarını düşündü.
CEZALAR VE YENİDEN DEFİN
Soygunun beyni olan kişi 4.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı, diğeri ise 18 ay tecilli hapis cezasına çarptırıldı.
Chaplin’in cesedi bulunduktan sonra tekrar defnedildi, ancak bu kez mezarı çimentoyla dolduruldu.
Chaplin’in eşi, cesedin bulunmasına yardım eden polislere teşekkür etmek için bir parti verdi.
SON DURUM
Chaplin, 88 yaşında vefat etmişti. Cenazesine yaklaşık 300 kişi katılmıştı.