Üniversiteye Girişte Eksi Net Skandalı!
Son yıllarda üniversiteye giriş sisteminde dikkat çeken bir tablo ortaya çıktı. Bu yıl yapılan sınav sonuçlarına göre, 203 programa sıfır veya eksi netle yerleşen adaylar olduğu belirlendi. Özellikle dört yıllık lisans programlarına eksi netlerle giriş yapılması, eğitim sisteminde büyük bir sorunu işaret ediyor.
SAĞLIK VE SOSYAL BİLİMLER ÖNDE
Eksi netle kazanılan bölümler arasında sağlık alanından fizyoterapi, diyaliz ve patoloji laboratuvar teknikleri gibi önemli programlar öne çıkıyor. Örneğin, patoloji laboratuvar teknikleri -12,5 netle, diyaliz bölümü -8,75 netle kazanıldı. Bunun yanı sıra, Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne eksi Türkçe netiyle, tarih bölümüne ise sosyal bilimlerde eksi netle yerleşen adaylar dikkat çekti. Mimari restorasyon, çocuk gelişimi, siyaset bilimi ve grafik tasarımı gibi popüler programlarda da benzer durumlar yaşandı.
SORUN BÜYÜYOR
Uzmanlara göre, baraj uygulamasının kaldırıldığı 2022’den bu yana bu sorun giderek büyüyor. 2022’de sıfır ya da eksi netle girilen program sayısı 83 iken, bu sayı 2023’te 104’e, 2024’te ise 203’e çıktı. Son üç yılda yaşanan yüzde 145’lik artış, konunun ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Eğitim uzmanları, bu durumun hem üniversiteye giriş sisteminin hem de lise düzeyindeki eğitimin yeniden ele alınması gerektiğini ifade ediyor.
BAŞARISIZLIK EŞİĞİNDE TERCİH HAKKI
Mevcut sistemde bir adayın ön lisans programları için puan alabilmesi, TYT’de yalnızca Türkçe ya da matematik testlerinden 0,5 net yapmasına bağlı. Benzer şekilde, dört yıllık lisans programlarına başvurabilmek için AYT’de herhangi bir testte 0,5 net yapmak yeterli. Bu, diğer testlerde tamamen eksi neti olan adayların bile tercih hakkına sahip olmasına olanak tanıyor.
ÖRNEKLER TARTIŞMA YARATIYOR
Bazı adayların kendi alanlarında dahi eksi net yapması ise dikkat çekici. Örneğin, tarih bölümüne yerleşen bir adayın sosyal bilimler alanında -0,75 neti bulunuyor. Aynı şekilde, Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne eksi Türkçe netiyle yerleşen adayların varlığı, konuyu daha da tartışmalı hale getiriyor.
EĞİTİMDE ACİL YAPILANDIRMA GEREKİYOR
Eğitimciler, bu sorunun çözümü için sınav sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor. Barajın kaldırılmasıyla birlikte eğitimde kalite ve eşitlik sorunlarının arttığına dikkat çekilirken, bu durumun üniversitelerdeki eğitimi ve mezuniyet sonrası iş gücü kalitesini de olumsuz etkileyeceği ifade ediliyor. Sistemin, hem adayları gerçek başarılarına göre değerlendiren hem de üniversitelerin ihtiyaç duyduğu nitelikli öğrenci profilini sağlamayı hedefleyen bir yapıya dönüştürülmesi gerektiği belirtiliyor.