Uzayda görev yapan büyük bir iletişim uydusu olan Intelsat 33e, gizemli bir şekilde parçalara ayrıldı. 35 bin km yükseklikte, Hint Okyanusu üzerinde yer alan uydu, Avrupa, Orta Afrika, Orta Doğu, Asya ve Avustralya’daki kullanıcılarına geniş bant iletişim sağlıyordu… 20 Ekim’de ani bir güç kaybı yaşandıktan kısa bir süre sonra, ABD Uzay Kuvvetleri uydunun en az 20 parçaya ayrıldığını doğruladı.
Bu beklenmedik olay, dünya yörüngesindeki uzay çöplerinin sayısını daha da artırdı ve daha büyük bir tehlike yarattı. Uzay çöpleriyle mücadelede yeni zorluklar gündeme gelirken, bu olayın nedeni hala belirsizliğini koruyor. Peki, Intelsat 33e neden parçalandı ve bu durum gelecekte daha fazla uydu için bir tehlike mi?
PARÇALANAN UYDUNUN TARİHÇESİ
Boeing tarafından üretilen Intelsat 33e, Ağustos 2016’da uzaya fırlatıldı. Ancak, uydu daha önce de teknik sorunlar yaşamıştı. 2017’de, uydunun birincil iticisi ile ilgili sorunlar nedeniyle yörüngesine planlanandan üç ay geç ulaşmıştı. Ayrıca, istasyon koruma faaliyetleri sırasında beklenenden daha fazla yakıt tüketmesi, görev süresini 2027’ye kadar kısaltmıştı. Bu sorunlar nedeniyle şirket, 78 milyon dolarlık bir sigorta talebinde bulunmuştu. Ancak uydunun parçalandığı sırada sigortasının olmadığı bildirildi.
UZAY ÇÖPLERİ BÜYÜYEN BİR TEHDİT
Intelsat 33e’nin parçalanması, dünya yörüngesindeki uzay çöpleri sorununu yeniden gündeme getirdi. Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) tahminlerine göre, dünya yörüngesinde 10 cm’den büyük 40.000’den fazla ve 1 cm’den küçük 130 milyondan fazla enkaz bulunuyor. Bu enkazlar, uzaydaki diğer uydular ve görevler için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Intelsat 33e’nin parçalanması, küçük boyuttaki enkazların izlenememesi nedeniyle, potansiyel riskleri daha da artırıyor. Science Alert’te yer alan habere göre; yüksek irtifalarda, bu enkazları tespit etmek zorlaşırken, dünya yörüngesi giderek daha tehlikeli bir yer haline geliyor. Haziran ayında, benzer bir olayda RESURS-P1 uydusu düşük dünya yörüngesinde parçalanarak 100’den fazla izlenebilir parça üretti.
KİM SORUMLU TUTULACAK?
Bu tür olaylarda, uzaya nesne fırlatan ülke sorumlu tutulabilir. 1972 tarihli Uluslararası Uzay Nesneleri Sorumluluk Sözleşmesi’ne göre, uzayda oluşan hasarların sorumluluğu fırlatıcı ülkeye aittir. Ancak pratikte bu sorumluluğun yerine getirilmesi zordur. 2023 yılında ABD Federal İletişim Komisyonu (FCC) ilk kez uzay çöpleri nedeniyle bir ceza uygulamıştı. Ancak Intelsat 33e olayında benzer bir cezanın uygulanıp uygulanmayacağı belirsiz.
Uzayın artan kullanımı ile dünya yörüngesi giderek kalabalıklaşıyor. Uzay çöplerinin yarattığı riskleri yönetebilmek için sürekli gözetim ve takip teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, uyduların görevleri sona erdiğinde yörüngeden güvenli bir şekilde çıkarılmaları da önemli bir konu.
Özellikle Uluslararası Uzay İstasyonu gibi büyük yapılar parçalanacak olursa, ortaya çıkacak enkaz miktarı çok daha büyük olur. İstasyonun 2030’da görevini sonlandırması planlanıyor ve SpaceX de bu konuda bir sözleşme aldı.