Özellikle ilk kez anne baba olan ailelerin, çocuklarının tahlil sonuçlarını internetten kontrol etmeleri durumunda endişe duyabildiklerini ifade etti. Dr. Aykanat, CRP’nin birçok durumda yükselebileceğini ve doğru bilinmeyen bazı yanlışlar hakkında uyarılarda bulundu.
CRP hakkında en yaygın yanlış inanışın sadece enfeksiyon olduğunda yükseleceği düşüncesi olduğunu vurgulayan Dr. Aykanat, “Çocuk doktorlarına en çok yöneltilen sorulardan biri, ‘Hocam CRP’si yüksek çıkmış, bu enfeksiyon mu demek?’ oluyor. Ancak CRP, sadece kanda enfeksiyon olmadığında yükselebilen bir protein değildir. Örneğin romatizma, kanser gibi durumlarda da CRP seviyeleri artabilir. Bu nedenle, yüksek CRP seviyeleri sadece enfeksiyon anlamına gelmez. İnternette bu konuda yayılan korkutucu bilgilerin çoğu doğru değildir. CRP’nin klinik belirtilerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Biz doktorlar, CRP sonuçlarına dayanarak kesin tanı koymayız. Ayrıca laboratuvar sonuçlarına dayanarak kendi kendinize tedavi planlamayın, çünkü bu yanıltıcı olabilir” dedi.
CRP’nin birçok farklı durumda yükselebileceğini ve enfeksiyondan bağımsız olarak da artabileceğini belirten Dr. Aykanat, “CRP, enfeksiyon dışında travma, stres gibi birçok durumda yükselebilir. Dolayısıyla, aileler CRP sonuçlarına dayanarak hemen paniğe kapılmamalıdır. Unutulmaması gereken bir diğer nokta, çocuklarda yüksek CRP seviyelerinin tedavi gerektiren bir durum olmadığıdır. Tanı, doktorlar tarafından muayene edilerek konulur. Bu nedenle, aileler laboratuvar sonuçlarına dayanarak endişelenmek yerine, uzman doktora başvurmalıdır” şeklinde konuştu.
Son zamanlarda sıkça görülen hastalıklardan biri olan ‘beşinci hastalık’ adlı viral hastalığa da değinen Dr. Aykanat, “Beşinci hastalık, parvovirus B19 adlı virüsle enfekte olan çocuklarda yüksek ateş, kırmızı elmacık yanaklar ve sonrasında vücutta kırmızı döküntülerin görüldüğü bir viral hastalıktır. Bu hastalık genellikle beklenin üzerinde görülür ve çocukluk çağında geçirildiğinde genellikle iyi bir şekilde sonuçlanır. Hastalık, aşıyla önlenemez ve genellikle kendiliğinden iyileşir. Ancak, yüksek ateş nedeniyle ailelerde gereksiz endişe oluşabilir ve yanlış ilaç kullanımına yol açabilir. Bu nedenle, ateşi kontrol altında tutmak ve sıvı alımını desteklemek dışında başka bir müdahalede bulunmamak önemlidir” şeklinde konuştu.
