Turgut Özal’ın vefatının 31. yılı Malatya’da anıldı

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, vefatının 31. yılında memleketi Malatya’da anıldı.

Malatya Turgut Özal Üniversitesinde düzenlenen anma programında, saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu.

Kur’an-ı Kerim’in okunduğu programda, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Turgut Özal’lı Yıllar” konulu konuşma yaptı.

Turgut Özal’la Türkiye’nin epey mesafe katettiğini belirten Çiçek, Özal’ın Türk siyasetinde çok önemli, değerli bir devlet ve siyaset adamı olduğunu söyledi.

İnsanları görev yaptıkları dönemdeki şartlara göre değerlendirmek gerektiğini kaydeden Çiçek, “Turgut Özal, hayatın içinden gelen bir devlet ve siyaset adamıdır, hiçbir yere yatay geçiş yapmamıştır. Bir memur çocuğu olarak hayatın bütün zorluklarını da yaşayarak en tepe noktaya kadar gelmiş bir insan. Dolayısıyla hayatında ikbali de görmüş, kahrı da çekmiş bir isim.” dedi.

Özal’ın daha önceki siyasilerden farkının hayatın içinden gelmesi olduğunu anlatan Çiçek, şöyle konuştu:

“Daha önceki siyaset adamları bir ya da iki alanda tecrübesi olan, bu alandan gelmiş insanlar. Halbuki Turgut Özal, bu kürsünün dört tane ayağı var, bu dört ayağın her birinde görev yapmış, yaptıkları ve söyledikleri doğrudan doğruya tecrübeye dayalı bir siyaset adamıdır. Böyle bir kişi olarak ehliyet ve liyakat sahibi, oturduğu koltuğa itibar kazandırır, güç kazandırır, bilgisiyle birikimiyle gelişme sağlar. Turgut Özal hangi göreve geldiyse bileğinin hakkıyla gelmiştir. Arkadan iten yoktur, torpili tavassutu yoktur. Bunca insan arasından ‘bu işi bu insan yapar’ denildiği için o göreve gelmiştir. Bunlardan bir tanesi Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığıdır. Hakikaten o yıllar planlamanın altın yıllarıdır. Türkiye’nin kalkınma çabalarının, siyasetin milletin sorunlarına daha büyük ölçüde egemen olduğu dönemi ifade eder.”

“Siyaset yumruk sıkmak değil el sıkmaktır”

Özal’ın Devlet Planlama Teşkilatı ve Dünya Bankasında çalışmasıyla önemli bir tecrübe sahibi olduğunu dile getiren Çiçek, şöyle devam etti:

“Kaliteli siyaset, doğru siyaset, kendi doğrularınız üzerinden yapılan siyasettir. Ne yapmak istiyorsanız onu gider vatandaşa anlatırsınız. Vatandaş da sizi beğenirse oy verir gelip yaparsınız. Turgut Özal hizmet anlayışıyla, ‘bizim millete hizmet borcumuz var, benim doğrularım var, ben bu memlekete şu hizmetleri yapmak istiyorum’ diyor. İkinci siyaset kendi doğrularını yeteri kadar projelendirememiş, işini gücü, sabahtan akşama rakiplerinin yanlışlarını söylemekle vakit geçiren siyasetçidir. Rahmetli Özal, birincisinin Türkiye’deki önde gelen temsilcilerinden bir tanesidir. Ben Özal’dan gördüm ki siyaset yumruk sıkmak değil el sıkmaktır. Çünkü Özal daha başlangıçta ‘ben bu memlekete hizmet etmek için siyaset yapıyorum o zaman herkesi dinleyeceğim.’ dedi. Kavga eden insanlar birbirlerini dinlemezler. Halbuki müzakere eden insan, herkesten istifade eder, ortak bir çözüm bulmaya çalışır. Dolayısıyla Özal, nasıl bir siyasetçi diye soruyorsanız müzakereci siyasetin önde gelen, abideleşmiş, müzakereciliği dış dünyada da kabul görmüş önemli bir devlet ve siyaset adamı.”

Malatya Valisi Ersin Yazıcı da Turgut Özal’ın yaptığı çalışmaları o dönemde yapabilmenin cesaret ve büyük devlet adamlığı gerektirdiğini ifade etti.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli de Özal’ın “millet devlet için değil devlet millet için vardır” anlayışıyla milletine sevdalı bir duruş sergilediğini kaydetti.